logo

SON DAKİKA

Katkısız ürünlere duyarlı tüketici sayısı hızla artıyor

katkisiz-urunlere-duyarli--tuketici-sayisi-hizla-artiyor



Çanakkale Eceabat’ta Kilye markasıyla organik tarım yapan Selim Ellialtı, “Neredeyse unutulmuş geleneksel yöntemleri yeni teknolojilerle birleştirerek üretim yapıyoruz. Mahsulleri mevsiminde işlerken hiçbir katkı kullanmıyoruz. Katkısız ürünlere duyarlı tüketici sayısı hızla artıyor” dedi
17 Mayıs 2013 Cuma 09:02

Daha fazla kişinin bilinçli ve sağlıklı gıdalar tüketmesi amacıyla 2010 yılında Kilye Doğal Ürünler’i kurduklarını söyleyen Selim Ellialtı, “Kilye markamız için yeni yatırım ve büyüme planlarımız var. Doğal ve organik tarım yapabileceğimiz arazilerimizi genişletiyoruz” dedi.
Büyümeyle birlikte ürün çeşitliğini de artıracaklarını belirten Ellialtı, “Ayrıca Kilye ürünlerimizi daha fazla insanla buluşturmak için satış noktalarımız artıracağız. Katkısız gerçek ürünlere duyarlı bilinçli tüketicinin Kilye’ye olan ilgisi süratle artıyor” diye konuştu.

Satış anlaşması...
Kısa bir süre içinde yeme-içme alanında marka olmuş, önemli bir firmayla satış anlaşması imzalayacaklarını kaydeden Ellialtı, “Bu proje markamızın daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşması için önemli bir fırsat yaratacak” dedi.
Selim Ellialtı, Kilye’nin ürün yelpazesinde zeytinyağı, sofralık zeytin çeşitleri, zeytin ezmesi, domates konservesi, salça, pekmez, tahin, komposto, közlenmiş biber konservesi, reçel ve marmelat, kabuklu dış badem, ceviz, susam, zeytinyağlı sabun ve zeytin ağacından özel üretim tabak bulunduğunu söyledi.

32 çeşit ürün
Toplam 32 çeşit ürünleri bulunduğunu belirten Ellialtı, şöyle devam etti: “Şu anda Kilye markalı ürünleri yetiştirdiğimiz organik sertifikalı arazimiz 200 dönüme ulaştı. Ürün çeşitlerimizi artırmayı düşünüyoruz. Zaten her sezonda portföyümüze mevsime uygun yeni seçenekler ekliyoruz. Ürün gamımızı daha da genişletmek ve daha çok insanı Kilye ürünleriyle tanıştırmak istiyoruz. Ekşi pekmez ve dalında güneşte kurutulmuş kuru üzüm üretim planındaki ürünlerimizden bazıları.”

Bizim çocuğumuzun hakkı yok mu?

Eceabat’ta yöresel gıdalarla sağlıklı beslendiklerini ve kendi sebzelerini yetiştirdiklerini söyleyen Selim Ellialtı, Kilye markasının kuruluşunu şöyle anlattı:
“Bir süre sonra oğlumuzu katkı maddesiz, sağlıklı gıdalarla beslemek istediğimiz için Kilye’nin ilk tohumlarını atan ürünlerimizi üretmeye başladık. Domates, zeytin, zeytinyağı gibi ürünleri, mevsiminde ve geleneksel yöntemlerle, hiçbir katkı maddesi kullanmadan yapıyorduk. Hem kendimiz hem de oğlumuzun beslenmesi için içimiz rahattı. Açıkçası üretimin artması ve bu işin markalaşması biraz çevremizdeki insanların yönlendirmesi sonucu oldu. Arkadaşlarımız ‘Senin çocuğun doğal ve güzel besleniyor ama bizim çocuğumuzun hakkı yok mu? Biz de ürünlerinizden istiyoruz’ dedikçe kendimiz için ürettiğimiz ürünler yetersiz gelmeye başladı. Ve bu nedenle üretimimizi büyüttük.”

‘Doğal kaynak suyu ve denİz tuzu kullanıyoruz’

Geleneksel yöntemlerle üretim yaptıklarını anlatan Selim Ellialtı, şu bilgileri verdi:
“Eski zamanlarda yapılan üretimdeki sadeliği ve basitliği yakalamaya çalışıyoruz diyebilirim. Örnek vermek gerekirse geleneksel yöntemlerden granit taş baskı ile yeni teknoloji ekipmanlarını bir araya getirerek has zeytinyağını elde ediyor ve çeşitlendirerek tüketiciye sunuyoruz.
Kilye’nin Türkiye’de zeytinyağı üreticilerinin yaygın olarak kullandığı ‘continuous’ sistemlerden ayrıldığı bu nokta, markamızın en önemli farklılığını oluşturuyor.
Yine sofralık zeytin salamuralarında, yaygın uygulanan yöntemlerden farklı olarak, tamamen doğal yöntemlerle, hiçbir katkı maddesi veya kimyasal kullanmadan, yüksek alkali değerli doğal kaynak suyu ve deniz tuzu kullanıyoruz.

GENÇLİK BAYRAMI

BİSİKLET GÖSTERİSİ

Kozzy AVM,
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’na
özel etkinlikler gerçekleştirecek. Bunlar arasında Freestyle Basketbol ve Freestyle Futbol gösterileri var. Gün içinde jimnastik
ve bisiklet akrobasi gösterileri de sunacak olan alışveriş merkezi, karikatür ve
hat sanatı çalışmaları da sunacak.

SPOR FESTİVALİ

18 ülkede yaklaşık 650 mağazası bulunan spor perakende zinciri Decathlon, 18-19 Mayıs tarihlerinde tüm Decathlon mağazalarında spor festivali düzenliyor.Festivalde frizbi yarışması, gol atma yarışması, masa tenisi turnuvası, çember çevirme yarışı, çadır açma-kapama yarışması gibi çeşitli aktiviteler yer alacak.

SİNEMA KAMPANYASI

Capitol Alışveriş Merkezi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyor. 19 Mayıs’ta Capitol Spectrum Sinemaları’nın vizyonda olan tüm filmlerde geçerli olan kampanyasında gençlere arkadaşıyla sinema izleme imkanı sunulacak.
Ayrıca gençler için ‘12 Sene Sonrası için
12 Soru’ sergisi düzenleniyor.

DİJİTAL FESTİVAL

Trump Alışveriş Merkezi, ‘AVM Digital Oyun Festivali’ olan GameX’e ev sahipliği yapıyor. 17-18-19 Mayıs tarihlerinde Trump Alışveriş Merkezi Sergi Salonu’nda gerçekleşecek festivalde bilgisayarlarda oyun turnuvaları, sevilen oyun karakterlerinin gerçeğe dönüşmüş halleri, oyun konsolları, simülatörler gibi birçok etkinlik düzenlenecek.

DÖNÜŞÜM ZAMANI

Cevahir AVM, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda, ‘LG ile Iron Man Ol’ artırılmış gerçeklik (Augmented reality) uygulamasıyla gençlere kendilerini Iron Man’e dönüştürme imkânı sunuyor. Aktivite alanına gelen ziyaretçilere aynı zamanda özel Iron Man 3D içeriklerini izleme, video oyunları oynama imkanı sunulacak.

‘Fazla indirim fazla müşteri demek değil’

Envirosell’in Türkiye Ortağı ve Direktörü Burç Tutanç, perakendecilere müşterilerini nasıl daha iyi tanıyıp onların beklentilerini karşılayabilecekleri, böylece ciro ve karlılıklarını nasıl yükseltebilecekleri konusunda ipuçları verdi.
“Daha fazla indirim daha fazla müşteri demek değildir” diyen Tutanç, rekabetin, ürün çeşitliliğinin ve bağlılığı düşük tüketici profilinin bu kadar arttığı bir dönemde firmaların bilimsel yaklaşımları kabul etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Tutanç, “Perakendecilerin en çok düştüğü hatalar arasında, ‘Ben 20 yıldır bu işi yapıyorum benden daha iyi kimse benim müşterimi tanıyamaz’ veya ‘Daha fazla satmak için daha fazla indirim yapmalıyım’ şeklindeki yaklaşımlar var. Başarı ve müşteriyi doğru tanımak için doğru analiz şart” dedi.
Kasa sonuçları
Kaç müşteriye değil, kaç tane müşteriye ne kadar ürün satılamadığına bakılması gerektiğine değinen Tutanç, şöyle devam etti: “Genellikle perakendeciler müşterilerini daha çok fiş/fatura üzerinden değerlendiriyor. Oysa kasa sonuçlarına ve genel kabullere göre hareket etmek perakendeciler için büyük bir hata. Günümüzdeki rekabet ortamı perakendecileri çok hızlı hareket etmeye ve hızlı kararlar vermeye zorluyor. Bu nedenle firmalar gerçekliğini bilmeden bazı kabulleri alarak hareket etmeye başlıyor. Buna bir de gün sonunda yalnızca ciro eklenince hatalar başlıyor. Aslında ne kadar ciro yapıldığının yanında kaç tane müşteriye ne kadar ürün satamadığına da bakmak gerekir.”

‘Mevcut müşteriyi korumak avantajlı’

Perakendecilerin müşterilerini ve mağaza çalışanlarını iyi tanıması gerektiğini söyleyen Burç Tutanç, “Perakendeciler için mevcut müşteriyi korumak, yeni müşteri kazanmaktan daha az maliyetli. Bu nedenle, mevcut müşterisini elinde tutan ve onların kalbini kazanan rakiplerine göre daima avantajlı” dedi. Tutanç, “Mevcut müşteriyi korurken yeni müşteri kazanmak da çok önemli. Bunun için daha başka neler yapılması gerektiği iyi etüt edilmeli potansiyel müşterilerin beklentileri araştırılmalıdır. Elbette tüm bunları yaparken de her perakendeci kendi mağazasının çalışanlarının mutluluğu ve bağlılığını artırmak zorunda” diye konuştu.

Alışverişe kadınlar ve çocuklar karar veriyor

Alışverişte asıl söz sahibinin kadınlar ve çocuklar olduğunu dile getiren Burç Tutanç, “Alışveriş konusunda çocuklar ve kadınlar asıl karar verici karakterler. Bu yeterince dikkate alınmıyor. Bu durum kadınlar için de geçerli. Bir perakendeci onları mağazaya çekmeye ve mağazada vakit geçirmeye ikna edemiyorsa, karı ve yüksek ciroları unutmalı” diye konuştu. Sorulabilecek en doğru sorunun ‘Benim müşterim kim?’ sorusu olduğunu belirten Tutanç, şu bilgileri verdi: “Ürünleri doğru yerleştirmek, mağaza vitrinleri ve mağaza içi dekorasyonlar çok önemli. Bu sayede perakendeciler ürünleri doğru şekilde sunabilirler. Bu konuda yapılması gereken şey öncelikle ‘Benim müşterim kim?” sorusunu sorabilmek ve bunun cevabını alabilmek.”

Aker’den lavanta kokulu eşarp

36 yıldır kadın modası alanında faaliyet gösteren Aker, ipek eşarpların yumuşak dokusuyla, çiçek kokusunu birleştirdi. Aker ipek eşarplarındaki lavanta ve gül kokusu nano teknolojiyle üretildi. Tüm Aker ipek eşarplarında bulunan bu koku, ipek elyafın arasına yerleştirilen nano ebatlardaki koku kapsüllerinin hareket etmesi ve patlayarak içindeki kokuyu ortama yayması sonucu oluşuyor. Koku, yıkamadan sonra bile etkisini kaybetmiyor. Aynı zamanda su ve leke tutmayan Aker eşarplar, Cool-Ex teknolojisine sahip.

LC Waikiki detay arıyor

LC Waikiki, Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ve yeni mezunları için ‘Yenilik Sensin Moda Tasarım Yarışması’ düzenliyor. 16 Nisan 2013 tarihinde online başvuruların başladığı yarışmada katılımcılar, LC Waikiki’nin belirlediği ürün kategorileri arasından seçtiği ürün üzerinde yeni bir ‘detay’ tasarlayarak yarışmaya başvuracak. Bu yıl ilki gerçekleşecek olan yarışmanın bu seneki konusu ise ‘Detayda Moda’ olarak belirlendi. Finale kalan 10 tasarım, LC Waikiki tarafından üretilecek ve bu tasarımlar zel bir ödül töreni ile sergilenecek.

Hem çikolata hem peynir

Teksüt, yüzde 85 peynir ve yüzde 15 çikolatadan oluşan, çikolatalı bir krem peynir olan Peynirim Çikolatalı’yı piyasaya sundu. Marka yetkilileri, “Özellikle, peynir yemek istemeyen çocuklar ve çikolata seven yetişkinler için alternatif sunan ürün, bitkisel yağ içermiyor. Peynirim Çikolatalı, sürülebilir çikolatadan daha az yağ ve daha az şekere sahip. Sürülebilen çikolataya göre protein, kalsiyum, fosfor ve diyet lifi içeriği açısından zengin. Bu ürün eğlenceli ve besleyici bir kahvaltı sunuyor” diyor.

e-perakende

TARAFTARA ÖZEL ÇİÇEK SİTESİ

Beşiktaş - Trabzonspor karşılaşması için arkadaşı ile iddiaya giren işadamı Yüşa Ünay, siyah-beyaz çiçek siparişi için yakın dostu Uğur Doğan’ı arayarak hayalindeki çiçeği anlattı. Siyah çiçek bulmanın zor olduğunu belirten Uğur Doğan, uzun uğraşlar sonrasında Ünsal’ın isteğini yerine getirerek siyah- beyaz bir çiçek tasarımını ortaya çıkardı.
Tasarımın çok beğenilmesiyle, taraftar çiçeği projelendirmek üzere bir araya gelen ikili, kolları sıvadı.

Solmayan güller
Yaklaşık bir yıllık bir çalışmanın ardından ortaya çıkan projede kullanılan solmayan çiçekler yurtdışından ithal edildi. Projede kullanılan objeler, dört büyüklerin renklerine özel olarak hazırlandı. Şimdiye kadar Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor kulüpleriyle anlaşma imzalayan taraftarcicek.com, Galatasaray Spor Kulübü’yle ise lisans görüşmelerine devam ediyor. Yapılan anlaşmalar sonucu solmayan güllerden oluşturulan özel tasarım taraftar çiçekler, taraftarcicek.com’da satışa sunuldu.  
Ar-Ge ve lisans çalışmaları için yaklaşık 500 yüz bin TL yatırım yapılan projenin koordinatörü Uğur Doğan, “Türkiye’de ‘erkeklere çiçek gönderilmez’ ön yargısının taraftar çiçekle yıkıldığını söyleyebiliriz, maç sonrası erkeklerin erkeklere gönderdikleri çiçeklerin sayısı oldukça fazla” dedi.



Kaynak: http://ekonomi.milliyet.com.tr/katkisiz-urunlere-duyarli-/ekonomi/detay/1709845/default.htm



Etiketler: Beşiktaş , Trabzonspor , basketbol , Türkiye , Fenerbahçe , Çanakkale , Ar-Ge , festival , organik tarım , zeytinyağı , 19 Mayıs , üretim , teknoloji , bisiklet , sinema , Galatasaray , perakende , 2010 , futbol , spor , Moda , Tasarım , Etkinlik , Alışveriş , Sergi , Mağaza , Marka , Ödül , Proje , genellikle , Ödül Töreni , Detay , Oyun , Çeşitleri , Finale , yeterince , 2013


Haber okunma sayısı: 1711

YORUM EKLE

Yorum Başlığı

Yorum

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.

YORUMLAR Tüm Yorumlar

  • Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

DİĞER HABERLER

GİRESUN - Hava Durumu

GIRESUN

ÇOK OKUNANLAR

  • Haber bulunamadı

ZİYARETÇİ SAYACI